6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen iki büyük depremin birinci yılı dolayısıyla Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından belgesel hazırlandı.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, hazırlanan belgeselde duygularını paylaştı.
Başkan Altay şunları söyledi:
“O gece telefonun çalmasıyla uyandım ‘herhalde olağanüstü bir şey oldu, bu saatte normal bir şey olmaz’ diyerek açtım telefonu. ‘Başkanım Kahramanmaraş merkezli çok büyük bir deprem oldu’ denildi. ‘Hemen AKOM’a geçelim hazırlıklarınıza başlayın ben de geliyorum’ dedim.
Alelacele üzerimi giyinip Aydınlıkevler’de bulunan itfaiye merkezimize geldim. Zannediyorum saat 05.30 civarıydı. Arama kurtarma ekiplerine zor bir göreve gittiklerini, Konya’yı temsil ettiklerini, işimizin zor olduğunu ama Konya’nın desteğinin önemli olduğunu ifade ettim. Oradaki en önemli çıkmazımız ‘Nereye gidiyoruz?’ sorusuydu.
Hemen ilk yemek tırını yola çıkardık. Çünkü insanların en hızlı ihtiyacı gıdaya ulaşmak. Arama kurtarma ekipleri için de böyle bir ihtiyaç vardı. O sırada olay biraz daha netleşmeye başladı. Depremin şiddetinin çok büyük olduğu görüntüler gelmeye başladı.
Vatandaşlardan çok yoğun bir şekilde deprem yardımıyla ilgili ne yapacağız telefonları almaya başlamıştık. 11.30 civarında 3 merkez ilçemizde 3 spor salonu belirleyerek bunu kamuoyuyla paylaştık. Bu arada hızlıca kan bağışında bulunulmasıyla ilgili çalışmalar başlattık.
Hem kişisel hayatımızda hem belediyecilik çalışmalarımızda Hatay’da yaşadıklarımız hepimiz için tecrübe, bilgi birikimi bir taraftan da her ismi geçtiğinde kalbimizden bir parçanın etkilendiğini, sıkıştığını hala hissediyoruz. Oradayken oturup bir şey yemek de insanın içinden gelmiyor, sizi rahatsız ediyor.
Orada insanlar soğukta, personeliniz çalışırken ben burada oturayım, istirahat edeyim, uyuyayım, yemek yiyeyim gibi bir gündeminiz olmuyor. İlk 10 gün zaten arabada yattık, 10. günde sanırım büyük bir minibüs geldi.
Ben 49 yaşındayım, hayatımda hiç çorapla uyuduğumu hatırlamam. Ama çorapla, meshle, üzerimizdeki kıyafetle arabanın içinde kıvrılarak uyuduk. 13, 14, belki 20. güne kadar.
Konteynerleri nereye koyalım? Yardım tırlarını nereden indirelim? Jeneratörü nereye koyalım? diye Cumhurbaşkanı Başdanışmanımız Mustafa Akış beyle bu konuları konuşuyorduk. Ben konuşurken sandalyede uyumuşum.
Ne kadar uyudum hatırlamıyorum, kim uyandırdı onu da hatırlamıyorum. Fotoğrafın çekildiğinden de haberim yok. O fotoğrafı o anda da görmedim. Sonra biz işimize devam ettik.
Zannedersem 2 gün sonraydı arabada bir yere gidiyordum. Zaten internet çok az çekiyor. Sosyal medyayı yenilerken fotoğraf önüme düşünce önce kendim olduğunu da anlayamadım. Çünkü uyku hali, fotoğrafta çok net yüzünüz de belli olmuyor.
Bu ne diye bakınca böyle o an gözlerimden yaşların döküldüğünü hatırlıyorum. Bir kötü oldum, çünkü bir acizlik hissediyorsunuz.”